Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın “Akdeniz’de sondaj için önemli bir hamlemiz olacak. MTA gemisi çalışmaya başlıyor” açıklaması enerji sektöründe heyecanla karşılanırken, uzmanlar MTA’nın yapacağı sondajın çok önemli sonuçlar doğurabileceğine işaret ediyor.
Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Türkiye’nin son dönemlerde enerji alanında attığı adımların kısa, orta ve uzun vadede bölgeyi, hatta tüm Ortadoğu’yu etkileyebilecek sonuçlar doğurabileceğine dikkati çekti.
“Uluslararası toplantılarda Türkiye sıkıntısı!”
Prof. Dr. Kumbaroğlu, son günlerde çok farklı alanlarda Türkiye karşıtı görüşlerin daha yüksek sesle dile getirildiğine vurgu yaparak, “Enerjide de benzer bir durum söz konusu. Geçtiğimiz gün Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlenen uluslararası “Petrol ve Gaz: Yol Haritası Forumu” sırasında da benzer bir olayla karşılaştık. Bazı çevreler Türkiye’den enerji hatlarının geçmemesi için çok ciddi lobi yapıyor. Çok sayıda Bakan’ın katıldığı o toplantıda yaptığım konuşmada Türkiye aleyhine yapılan lobinin gerçeği yansıtmadığını, İsrail, Lübnan, Suriye gibi ülkelerin gazının Avrupa’ya taşınabilmesinde Türkiye dışındaki tüm ihtimallerin imkansıza yakın ya da çok pahalı olduğunu anlattım.” dedi.
“İsrail ile enerji anlaşması süreci sil baştan yapabilir!”
MTA’nın arama yapacağı Akdeniz’de daha önce İsrail, Suriye ve Lübnan münhasır ekonomik bölgeleri kapsayan Levant Havzası’nda 1,7 milyar varil petrol ve 3,5 trilyon metreküp doğalgaz bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti:
“İsrail, karasularında parselleme çalışmalarını tamamlayarak 2016 Kasım’da lisanslama başvurularına açtı. Leviathan sahasında üretimin 2019’da başlaması öngörülüyor. Lübnan da geçtiğimiz ay karasularında parselleme çalışmalarını tamamladı ve yol haritasını çıkardı. Bu noktada, İsrail Enerji Bakanı’nın Nisan ayında Türkiye ziyareti somut işbirliği adımlarını beraberinde getirebilir. Eğer o görüşmede İsrail ile boru hattı anlaşması imzalanırsa bu Lübnan için de örnek teşkil eder. Eğer İsrail ile gazın transferi noktasında anlaşabilirsek sadece Türkiye-İsrail ilişkisi değil Ortadoğu’daki çoğu denge değişir. Bu nedenle Türkiye’nin gerek MTA hamlesi gerek uluslararası arenada daha üst perdeden enerji denklemine girmesi son derece olumlu. Çünkü bu hamleler Türkiye’nin by-pass edilmesinin de önüne geçiyor. Petrolü varillere koyup götürebiliyoruz. Ancak doğalgaz öyle değil. Ya sıvılaştırma terminali kurulması ya da boru hatları inşa edilmesi gerekiyor. Bu nedenle enerji projeleri doğrudan ekonomiyi etkiliyor. Doğalgaz sevkiyatı yapacak birçok ülke için en uygun rota olan Türkiye’nin önemi daha da artıyor.”