EY Kurumsal Finansman Bölümü, her yıl hazırladığı ve bu yıl 15.’sini yayınladığı Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2016 Raporu’nu, bir basın toplantısı ile açıkladı… Rapora göre, tüm dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde işlem hacminde düşüş yaşanırken, küresel işlem sayısı 2015’e paralel bir seyir izledi. Türkiye’de ise işlem sayısında ve hacminde önemli seviyede düşüş gerçekleşti. İşlem değeri açıklanan 101 işlemle toplam 4,6 milyar ABD doları tutarında işlem hacmi yaratıldı. Değeri açıklanmamış işlemlerle birlikte toplam hacim yaklaşık 7 milyar ABD doları oldu. İşlem hacmindeki düşüşü az sayıda büyük hacimli kamu kaynaklı işlemin gerçekleşmesine ve ortalama işlem hacimlerinin düşmesine bağlayan EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler, bu durumun temel nedeni olarak, yurt içinde ve bölgemizde yaşanan güvenlik sorunlarına ve ekonomik sıkıntılara işaret etti. Rapora göre, 2017 yılının işlem hacmi ve yoğunluğu açısından 2016 yılına göre göreceli olumlu ancak yine Türkiye’nin potansiyelinin altında seyretmesi bekleniyor.
Dünyanın önde gelen denetim ve danışmanlık firması EY’nin Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü, her yıl yayınladığı ve bir başvuru kaynağı olarak kabul edilen Birleşme ve Satın Alma İşlemleri Raporu’nun 15’incisini açıkladı. Rapora göre; Türkiye’de işlem sayısında 2010, hacminde ise 2009’dan bu yana en düşük seviye gerçekleşti. 2017 yılı için ise, beklenen kamu kaynaklı işlemlerin ve bazı özel sektör işlemlerinin gerçekleşmesiyle birlikte, 2016 yılının biraz üzerinde ve yaklaşık 10 milyar ABD doları tutarında işlem hacmi öngörülmekte.
2016 yılında küresel, bölgesel ve lokal birçok gelişme ön plana çıktı
2016 yılı, Amerikan Merkez Bankası FED’in 2015 yılı sonunda başladığı faiz artırımı sürecine devam edeceği beklentisinin etkisiyle gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışının hızlandığı ve ekonomilerin olumsuz etkilendiği bir yıl olarak öne çıktı. Kurlardaki dalgalanmanın da ciddi olarak hissedildiği Türkiye ise, yaşanan darbe girişimi, sonrasında ilan edilen ve uzatılan olağanüstü hal ile Ortadoğu’daki savaş ortamının etkileriyle, ekonomik büyümesinin olumsuz etkilendiği ve özellikle üçüncü çeyrekte küçülme yaşadığı bir yılı geride bıraktı.
Rapora göre, 2015 yılında, tüm dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde yavaşlama gözlemlenirken Türkiye’de, özellikle büyük çaptaki kamu kaynaklı işlemlerin ve bazı beklenen özel sektör işlemlerinin gerçekleşmemesinin etkisiyle işlem hacmi azaldı, işlem sayısı ise 2010 yılı ile aynı seviyeye gerileyerek 243 olarak gerçekleşti. 2016 yılında değeri açıklanan 101 işlemle toplam 4,6 milyar ABD doları tutarında işlem hacmi yaratıldı (2015 yılı: 10,7 milyar ABD doları). Değeri açıklanan işlemler arasında milyar ABD doları seviyesini aşan işlem sayısı bulunmazken, 100 milyon ABD doları seviyesini aşan işlem sayısı 17 olarak gerçekleşti. KOBİ’lerdeki yoğun işlem sayısı, geçtiğimiz senelerde olduğu gibi 2016 yılında da devam etti.
Yabancı yatırımcılar, 2015 yılında da olduğu gibi yerli yatırımcıları geride bıraktı
2015 yılında toplam işlem hacminin yüzde 62’sini gerçekleştiren yabancı yatırımcılar, 2016 yılında toplam işlem hacminin yüzde 54’ünü gerçekleştirerek yerli yatırımcıların önündeki yerini korudu. İşlem adedi olarak ise geçen senelerde olduğu gibi, yerli yatırımcılar, yabancı yatırımcıları geride bırakarak, 150 işlem gerçekleştirdi. Yabancı yatırımcıların işlem sayısı ise son 6 yılın en düşük seviyesine gerileyerek 93 oldu.
Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdikleri işlem hacminin 2009 yılından bu yana en düşük seviyeye gerilediğine vurgu yapan EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Kıdemli Müdürü Cem Günfer “Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdikleri işlem hacminin 2016 yılında 2,5 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Bu rakam, 2015 yılında 6,6 milyar ABD doları seviyesindeydi. Bu düşüşte, yurt içinde ve bölgemizde yaşanan güvenlik sorunlarının önemli rol oynadığını söyleyebiliriz. Ayrıca, ekonomik büyümenin azalması ve kurlardaki dalgalanmalar da yabancı yatırımcıların daha temkinli davranmasına sebep oldu.” açıklamasında bulundu.
Özel sermaye fonları daha fazla işlem gerçekleştirdi
2016 yılında özel sermaye fonlarının gerçekleştirdiği işlem adedinde artış gözlemlenirken, işlem hacminde düşüş görüldü. Özel sermaye fonları, 2016 yılında 70 işleme imza atarak, değeri açıklanan işlemlerle toplam 331 milyon ABD doları seviyesinde hacim gerçekleştirmiş oldu. Bu yıl, toplam işlem adedinin yüzde 29’unu oluşturan özel sermaye fonlarının gerçekleştirdiği en yüksek hacimli değeri açıklanan işlem ise Bridgepoint’in Peyman’a ortak olması oldu.
Bu yıl da enerji sektörü hacim bazında birinci olurken, bilişim sektörü adet bazında öne çıktı
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2016 yılında da enerji sektörü işlem hacmi bazında, bilişim sektörü de adet bazında ilk sırada yer aldı. Enerji sektöründe gerçekleşen 30 işlem ile 1,6 milyar ABD doları tutarında işlem hacmi yaratıldı. Sektördeki en yüksek tutarlı işlem, Menzelet HES ve Kılavuzlu HES’in 401 milyon ABD doları bedelle Akfen Holding tarafından İşletme Hakkı Devri ihalesinin kazanılması olarak göze çarpıyor. İşlem adedinde ise çoğunluğu küçük işlemlerden oluşan 70 işlem ile bilişim sektörü öne çıktı. Bunlara ek olarak, önceki senelerde üst sıralarda yer alamayan eğlence sektörü, Mars Entertainment Group’un CJ CGV tarafından satın alınması işlemiyle, işlem hacmi bazında ikinci sıraya yerleşti.
İşlemlerin yüzde 23’ü kamu kaynaklı… Kamu kaynaklı işlem sayısı ve hacmindeki düşüş dikkat çekti
Kamu kaynaklı işlemlerin toplam işlem hacminden aldığı pay 2015’e oranla az seviyede artış göstererek %23 olarak gerçekleşti. Yerli yatırımcıların, geçmiş yıllarda olduğu gibi kamu kaynaklı işlemlerde yine önemli ağırlığının olduğu görüldü. Gerçekleşen en büyük kamu kaynaklı işlem, Akfen Holding’in 401 milyon ABD doları teklif ettiği Menzelet HES ve Kılavuzlu HES İşletme Hakkı Devri ihalesi oldu.
2017 yılına ilişkin beklentilerde 2016 yılı gerçekleşmelerine benzerlik hakim
EY Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2016 Raporu aynı zamanda 2017 öngörülerini de ortaya koyuyor. Raporda Amerikan Merkez Bankası FED’in 2017 yılı boyunca faizleri birden çok kez artıracağı sinyalini vermesinin, içerisinde Türkiye’nin de bulunduğu pek çok gelişmekte olan ülkenin para politikalarını önemli ölçüde etkileme ihtimali olduğu belirtiliyor. Bu konuya ek olarak, yakın coğrafyadaki ve yurt içindeki güvenlik sorunlarının ve ekonomik gelişmelerin de Türkiye üzerinde önemli etkisi olan unsurlar olduğuna dikkat çekiliyor.
Raporda, ayrıca, 2017 yılı için, önceki yıllarda olduğu gibi ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işlemlerin yoğun olmasının beklendiği, perakende, sağlık ve imalat sektörlerinde büyük ölçekli işlemlerin gerçekleşme olasılığının bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca, enerji sektöründe hem özelleştirmelerin hem de özel sektör işlemlerinin önemli rol oynamaya devam edeceği öngörülüyor.
EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler konuyla ilgili olarak; “2017 yılında, hem ekonomik seyrin hem de güvenlik sorunlarının yatırım ortamı üzerinde belirleyici olacağını düşünüyoruz. Kurlardaki yükselişin, özellikle döviz cinsinden borçlu şirketler için bir risk oluşturduğu açık. Amerikan Merkez Bankası FED’in 2017 yılında faizleri birden çok kez artıracağı sinyali vermesi de kurlar üzerinde etkili olacaktır. Ayrıca, yurtiçinde ve civar coğrafyada yaşanan güvenlik sorunları da yatırımcılar nezdinde değerlendirilen hususlar olarak ön plana çıkıyor. Bu gibi nedenlerle, Türkiye’de 2017 senesinde, 2016’ya göre göreceli olumlu ancak yine durağan bir birleşme ve satın alma ortamının oluşmasını beklemekteyiz.” açıklamasında bulundu.
İş dünyasının 2017 yılı yatırım ortamı beklentisi olumsuz
EY’nin Türk iş dünyasının önde gelen isimleri ve üst düzey yöneticileri ile gerçekleştirdiği, “Türk iş dünyasının birleşme ve satın alma faaliyetlerine bakışı” konulu geleneksel anketinin sonuçları da aynı raporda açıklandı. Buna göre; Mars Entertainment Group’un CJ CGV tarafından satın alınması yüzde 41 oyla yılın işlemi olarak seçildi. Ankete katılanların yüzde 79’u, 2016 yılında gerçekleşen işlem hacminin düşük seviyede gerçekleştiğini belirtirken, 2017 yılında 15 milyar ABD doları altında bir işlem hacmi bekleyenlerin oranı yüzde 91 olarak gerçekleşti. Enerji sektörü, yüzde 18 oyla katılımcılar tarafından 2017 yılında en fazla hareket beklenen sektör olurken, enerji sektörünü, hizmetler, perakende ve yiyecek-içecek sektörleri izliyor. Katılımcıların çoğunluğu (yüzde 51) Moody’s ve S&P’nin Türkiye’nin kredi notunu düşürmesinin etkilerinin sınırlı olacağını düşündüğünü belirtirken, ankete katılan iş adamları ve yöneticilerin yüzde 51’i 2017 yılı yatırım ortamının olumsuz seyredeceğini öngörüyor.