LinkedIn’de Roma’da yapılacak Startup Bootcamp paylaşımı ile ulaştık Özlem Gönülkırmaz’a. Kurucusu olduğu Pan Biyoteknoloji, ODTÜ Teknokent’in OSTİM Kampüsü’nde konuşlanmış durumda. Gönülkırmaz aynı zamanda World Sustainable Energy Institute ‘in Ankara faaliyetleri noktasında temsilci konumunda.
İlk olarak WSEIN’in Dünyanın En Yaşanabilir ve Sürdürülebilir Şehri Viyana’da geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirdiği Zirvede konuşulanları soruyoruz. Gönülkırmaz, Gussing’de geliştirilen atıklardan yapılan güç santralleri ile farklı bir model denendiğini, kendisinin de olduğu iletişimlerde bunun Türkiye’de de yapılmasına çalıştıklarını vurguluyor. Bu görüşmelerde Pan Biyoteknoloji’nin organik gıdalardan, katı atıklardan hayvan yemi, gübre ve biyodizel yağı üretim yapan teknolojisi de masada konuşulmuş. Firma, şeker pancarının baş kısmından üretim yapıyor. Biyodizel yağı üretme kapasitesine sahip Pan, üretim yaptığı makineye ekstra bir aparat ekleyerek bunu yapabiliyor.
Kahve atıklarında büyük yağ potansiyeli olduğunu belirten Gönülkırmaz, istenmeyen materyalleri ayıkladıklarını, çiftçilerin istediği şekile soktuklarını, kullandıkları Kore sisteminin makinesine kendi geliştirdikleri teknoloji ile farklı bir boyut kazandırdıklarını belirtiyor. Kimyasal reçetenin uygulandığı aparat için iki patent başvurusu yapılmış. “Mevcut teknoloji ile 9-10 saat çalışan ve yüzde 12 nemli ürün veren sistemde kendi aparatamızla bu süreyi kısaltıyoruz ve nem oranını yüzde 8’lere kadar indiriyoruz” diye konuşan Gönülkırmaz, bunun sonucunda çıkan ürünlerin çiftçiler için daha uzun süreli depolama imkanı ve ulaşımda yerden tasarruf sağladığını belirtti.
“Evsel atıklardan organik üretim yapmayı hedefliyoruz”
Pan ‘ın orta ve uzun vadede hedefi evlere uygun bir makine geliştirerek evlerde yaşanan kayıpları kazanca dönüştürecek bir sistem geliştirmek. Pan, bulut sisteminde çiftçiler ve fabrika sahiplerini eşleştirmeyi de hedefliyor. Bunun amacı, örneğin Kırşehir’de atık bulma potansiyeli düşük bir çiftçinin Kayseri’deki bir fabrikaya ulaşmasını sağlamak. Sistemi fabrikasına kuran büyük şirketlere yeni bir iş alışkanlığı kazandırmayı amaçladıklarını vurgulayan Gönülkırmaz, geri dönüşüme yeteri kadar önem verilmeyen bir ülkede yeşil markaların geliştirilmesine Pan olarak anlam kazandırmak istediklerini kaydetti.
“Rusya krizinde sıkıntı çekmeyebilirdik”
“Rusya ile yaşadığımız krizde hayvan yemi hammaddesi ithalatında kesintiler oldu, eğer geri dönüşüm teknolojileri olsaydı sıkıntı çekmezdik” diye konuşan Gönülkırmaz, Türkiye’de 5.8 milyar dolar hayvan yemi hammadde ithalatı yapıldığını, Dünyada 460 milyar dolar hayvan yemi endüstrisinin 9.6 milyar dolarlık bölümünün hayvanları doyurmak için kullanıldığını, hayvan yemi üretmek için ekim yapılırken aynı zamanda CO2 ortaya çıktığını belirtti.
“Seri üretime geçmek istiyoruz”
ASO ‘da birkaç fabrika ile görüştüklerini belirten Gönülkırmaz, AR-GE süreçlerini tamamlamak ve seri üretime geçmek, Kore bağımlılığını azaltmak istediklerini vurguladı. Pan’ın teknolojisinde sistem yüzde 70 verimle çalışıyor ve Co2 yüzde 24 tasarruf yapıyor. Seri üretime geçerek makine hayvanların daha hızlı şekilde doymasını sağlanaak.. İlginç tespitlerden biri de Yağ ayrıştırma sürecinde kozmetik sektörü de bu süreçten faydalanabilecek.
Tüm bu teknolojileri geliştirmek için firmanın ilk etap yatırım arayışı 200 bin TL , küçük tesis yatırımı ise 500 bin dolar dolayında öngürülüyor. Pan Biyoteknoloji, bu yatırımlarla birlikte kendi üretimini çok sayıda cihazla yeni tesisinde yapmayı planlıyor. Evsel cihaz için KOSGEB’e proje aşamasında olan şirket yeni bir pazar yaratmayı da amaçlıyor.
1. Fotoğraf: Nar kabukları – organik gübre için işlem görmek üzere bekliyor
2. Fotoğraf: Kahveden elde edilen yağ