Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ankara Şubesi, kurumsal bilgilendirme toplantıları kapsamında Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş ve SPK yetkililerini ağırladı. Küresel ekonomik krizde Türkiye’nin atması gereken adımlara dikkat çeken Ertaş, KOBİ’lerin bir araya gelmesiyle bir dünya şirketi ortaya çıkarılması gerektiğinin altını çizdi.
MÜSİAD ANKARA BAŞKANI ERDAL: “FON ŞİRKETLERİNİN YAYGINLAŞMASI GEREKLİ”
Toplantının açılışında konuşan MÜSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal, gündemlerindeki konularla ilgili kamu yetkililerini üyelerle bir araya getirdiklerini ve üyelerin sorularına yanıt bulacakları ortamı oluşturduklarını vurguladı. Bu kapsamda, SPK Başkanı’nın ziyaretinin önemine değinen Erdal, yurt dışında mevcut bulunan fon şirketleri, emeklilik fonları gibi uygulamaların Türkiye’de de hayata geçirilmesi konusunda isteklerini dile getirdi. “Bir araya gelerek oluşturulacak fon şirketlerinin yaygınlaşmasını arzu ediyoruz.” diyen Erdal, bu konuda süreçlerin nasıl ilerlemesi gerektiği yönündeki bilgiyi de SPK’dan alacaklarını ifade etti.
SPK BAŞKANI ERTAŞ: “TÜRBÜLANS ÇOK KOLAY ATLATILACAK GİBİ GÖRÜNMÜYOR”
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, dünya ekonomisinin son yıllarda zor bir süreçten geçtiğini belirterek sözlerine başladı. Küresel risklerin tahminlerin de ötesinde olduğunun altını çizen Ertaş, “Bu sürece ne kadar kol kola omuz omuza girersek, ülke olarak iş adamları olarak normal vatandaşlar olarak, o kadar daha az zararla geri beslemeyle bu işi atlatırız. Küresel risklerin farkında olmak bunlara önceden tedbir almak hepimizin vazifesi. Yoksa türbülans çok kolay atlatılacak gibi gözükmüyor” dedi.
“SANAYİDE CİDDİ BİR YAPILANMAYA İHTİYAÇ VAR”
SPK Başkanı Ertaş, mevcut riskler ve Türkiye’nin bu tabloda sergilemesi gereken tavır konusunda şu mesajları verdi:
“9.81 ile Türkiye dünyanın 5. Büyük enflasyonu. Bizim yüzde 5 ve altında bir enflasyonla yaşamamız lazım ki faizler de ona uyumlu olarak aşağı çekilsin. Başka ülkelerde negatif faizden bahsediyoruz. Onlardaki işletmeler yüzde 1-2 ile kredi kullanıyorlar. Bizde en iyi firmalar bile 15 ile kullanıyor. Bizim enflasyonu ve faizleri de hızlı bir şekilde aşağı çekmemiz lazım. Türkiye KOBİ ölçeğinde. KOBİ ölçeğinde şirketlerle dünya ölçeğinde üretim yapmak mümkün değil. Bizim KOBİ’leri ne yapıp edip bir araya getirip, belki 50 tane 100 tane KOBİ’den bir tane dünya şirketi çıkarmamız lazım. KOBİ’ler Ar-Ge yatırımlarına da çok fazla yatırım yapamıyor. Büyüyemediğimiz için maliyeti düşüremiyoruz. Büyüyemediğimiz için yüksek katma değerli ürünlere geçemiyoruz. Sanayide ciddi bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç var.”
KREDİ YERİNE ÖZKAYNAK FİNANSMANI
Türkiye’de şirketlerin sermayelerinin hem düşük olduğunu hem de nakit olarak değil, gayrimenkul ağırlıklı olarak bilançolara yansıdığını da sözlerine ekleyen Ertaş, 1 Temmuz 2015’te yürürlüğe giren uygulama ile nakit özkaynağını sermayesine katan işverene vergi avantajı sağlandığını anımsattı. Gerçekten üreten şirketlerin sermayesini artırmak için gerek devlet katkısıyla gerekse düşük finansmanla şirketlere sermaye entegrasyonu yapılması gerektiğinin altını çizen SPK Başkanı Ertaş, şirket sahiplerinin kredi seçeneğini kullanmak yerine, evini satacağı, arabasını satacağı, halka açılacağı, öz kaynağıyla çalışılması gereken bir döneme girildiğini vurguladı.
Türkiye’de uzun vadeli kaynak oluşturacak tasarruf mekanizmalarının kurulması gerektiğini de sözlerine ekleyen Ertaş, şöyle devam etti:
“Dünyada bunun yolu özel emeklilik sistemi. 2013’de BES ile bunu başlattık. 100 lira yatırana ertesi ay 25 lira da devlet onun hesabına yatırıyor. İkili bir yapı oldu şimdi. Birincisi bunun içerisinde faizli bonolar var, hisse senetleri var. Bir de faize duyarlı bir kesim var. Faizsiz enstrümanlardan oluşan bir bireysel emeklilik sistemi var. Onu da iki sene önce hayata geçirdik. Bunun çok artması lazım. Burada ne kadar çok para birikirse, burada biriken paralar şirketlerin yatırım projelerinin finansmanına gidecek. Türkiye’nin çıkış noktasında önemli bir fırsat. Şimdi bunun ikinci ayağını yapıyoruz. BES gönüllü bir sistem. İşe giren herkes bu sisteme mecburen kayıt olacak. Sisteme işveren çalışan kendisi karar verecek. İsterse faizli sistemde isterse karma. Ayda asgari bir tutar belirleyeceğiz, üzerinde çalışıyoruz. Eğer Türkiye bu sistemi kurabilirse ortalama yaklaşık 10 milyar lira yıllık uzun vadeli bir kaynağımız birikecek.”
Gayrimenkul yatırım ortaklığı ve sermaye piyasasından nasıl fon sağlanacağı konusunda da bilgiler veren SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, MÜSİAD üyelerinin bu konularla ilgili sorularını da yanıtladı. Türkiye’de iş yapma kültüründe “Küçük olsun benim olsun” anlayışının hakim olduğunu ama “Büyük olsun bizim olsun” modeline geçilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Ertaş, MÜSİAD üyelerine “Çok ortaklı iş yapma modeline hazır olmamız lazım” mesajı verdi.