Üniversite – İş Dünyası İşbirliği Platformu, 2016’nın ilk toplantısını Ankara Teknokent’te gerçekleştirdi. Etkinlik, Ankara iş dünyasından ve sivil toplum kuruluşlarından pek çok isimi bir araya getirdi.
Platformun eşbaşkanlarından TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak, ABD’nin 1951 ‘de ilk teknokenti kurduğunu, Türkiye’nin ise bundan 50 yıl sonra bu sürece adım atabildiğini, Eylül 2015 itibariyle teknokentlerde bulunan toplam 3587 firmada 36556 çalışan olduğunu belirtti. “Ticari ürüne dönüşen patent kazanır, kazandırır” diyen Sarıtoprak, ABD’nin 2022 hedefinin 10 milyon patent olduğunu, Türkiye’nin ise 2015 yılı itibariyle toplam 4900 patente ulaşmasının son derece düşündürücü olduğunu aktarırken Haziran 2015 itibariyle teknokentlerin kaydettirdiği patent sayısının sadece 496 ile sınırlı kaldığını, ABD’de birçok üniversitenin her yıl ortalama olarak bu patent sayılarına eriştiğini vurguladı. Refaha erişmenin bilgiden geçtiğini ifade eden Sarıtoprak, Türkiye’yi edilgen yapıdan etken yapıya taşımak için çalışmamız gerektiğini söyledi.
“Gıda Teknokenti Olacağız”
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Erkan İbiş, üniversite olarak sadece mezun yetiştirmek değil aynı zamanda bilgiyi ilgili ağa aktarabilen, becerikli insanlar yetiştirmekte olduklarını, üniversite olarak bunu da destekleyecek şekilde Teknokent bölgesine büyük önem verdiklerini kaydetti. Gelişmekte olan teknoloji geliştirme bölgelerinde 3. sırada yer alan Ankara Üniversitesi Teknokent’in bir Gıda Teknokenti olarak da konumlanmasını istediklerini ve bu yönde çalıştıklarını belirtti. Teknokentlerinde yararlı böceklerden, 3 boyutlu yazıcıya, jelatine her türlü yelpazeden firmaları bulundurduklarını sözlerine ekledi.
“Ankara Proje Pazarı’nda daha çok sanayici görmek isterdim”
Dünyanın hatayı minimize etmek için 4.0 a büyük önem verdiğini aktaran Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, büyük verinin önemini vurgulayarak, artık sanayinin bu noktada evrilmek zorunda olduğunu kaydetti. 2013’ten beri sadece Türkiye’de değil, Türkiye benzeri ülkelerde de ihracatın düşmesinin incelenmesi gerektiğini belirten Özdebir, savunma sanayinde ihracatta artışın Türkiye’nin bu konuda rakibinin az olmasına bağlanabileceğini söyledi.
Büyük firmaların yetenekli gençleri bünyelerine dahil ederek inovasyon kapasitelerini artırdığını belirten Özdebir’in “Ankara Proje Pazarı’nda ne yazık ki çok az sanayici vardı” cümlesi dikkat çekiciydi.
“Teknokent Ek Alanı Oluşturuldu”
Ankara Üniversitesi Teknokent Genel Müdürü Mehmet Emin Candansayar ‘ın paylaştığı Teknokent verileri ise şu şekilde:
– 2009 da ilk AR-GE firması hizmete girdi
– Bölge alanı 115 bin metrekare
– Ankara Teknokent bünyesinde 90 firma bulunuyor. Bu firmaların 25’i Kuluçka, 16’sı Akademisyenlerin kurduğu firma.
– Doluluk oranı yüzde 81
– Firmaların oranı: Yazılım 55, Mühendislik 22, Ziraat veteriner 17
– AR-Ge eğitim düzeyi: Lisans 56, Yüksek lisansı 9
– Yap işlet devret modeline uygun
– Ziraat ve veteriner fakülteleri yanında Teknokent ek alanı oluşturuldu.