Bakan Avcı, Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, eğitimin dünyanın tüm ülkelerinde artık daha karmaşık ve daha meşakkatli bir görev haline geldiğini söyledi.
Bugünkü eğitim modelinin, okul binalarının özelliklerinden sınıfta oturma düzenlerine kadar 19. yüzyılda şekillenmiş bir anlayışın ürünü olduğunu belirten Bakan Avcı, Sanayi devriminin oluşturduğu insan gücü ihtiyacını gidermek, fabrikalara eleman temin etmek üzere örgütlenmiş bir eğitim modelinin aynı anlayışla bugün de yoluna devam etmesi artık çok zor” diye konuştu.
“Eğitimde formatlamaya gereksinim var”
Eğitimin öğretmen-öğrenci ilişkisi üzerine inşa edilen bir başka özelliğinin bulunduğuna değinen Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ontolojik münasebetten, yetiştirmeye, yönlendirmeye dayalı bu temelden vazgeçmemiz de mümkün görünmüyor. Demek ki eğitimin geleneksel birikimini ve yöntemlerini muhafaza ederken zamanın ruhuna göre bir güncelleme, yenileme, sizlerin aşina olduğu bir kelimeyle ifade edecek olursak bir formatlamaya gereksinim vardır. Üstelik bir defa güncelleyip uzun süre idare etmemiz de artık mümkün değil. Eğitim süreçlerini ve eğitim ortamlarını, esas cevheri, ana özü koruyarak sürekli bir güncellemenin ve yenilenmenin neredeyse otomatiğe bağlandığı bir dinamizme kavuşturmak gerekiyor.”
“Okullar, bilgi ve enformasyon aktarımında merkez olma özelliklerini kaybetti”
Bakan Avcı, insanlığın 20. yüzyılın sonlarında büyük bir dönüşüm yaşadığını, dijital devrimin, çalışma biçimlerini ve iletişim becerilerini değiştirdiğini, sosyalleşmenin, bir toplum içinde yaşama ihtiyacının da şekil ve yön değiştirdiğini anlattı. Bakan Avcı, şehirlerin, mahallelerin, okulların tesis ettiği ilişki biçimlerinin, büyük oranda artık dijital veriler üzerinde yükselen sanal dünyaya kaydığını belirtti.
Bu değişimin bir sonucu olarak okul dışı bilgi merkezlerinin çoğaldığını, okulların bilgi ve enformasyon aktarımında merkez olma özelliklerini kaybettiğini dile getiren Bakan Avcı, şunları kaydetti:
“Öğrencilerimiz, okul dışında örgütlenen bu kaynaklardan yoğun bir biçimde beslenmeye başladı, talepleri de beklentileri de bu anlamda değişime uğradı. Eğitim teknolojilerindeki, bilgi ve enformasyon kaynaklarındaki bu hızlı değişim, bizi eğitim kurumlarımızı yeniden tasarlamaya da icbar ediyor. Bu nedenle eğitim teknolojileriyle donattığımız okullarımızı, oluşan yeni kaynaklarla buluşturuyoruz. Eğitim materyallerinin olağanüstü çeşitlenmesi, zamanın gerçekleri, yaşanan değişimler, eğitimi tepeden tırnağa yeniden tasarlama zorunluluğunu da beraberinde getiriyor.
Biz bakanlık olarak eğitim süreçlerini gözden geçirme zorunluluğunun farkındayız ve bu konuya odaklanmış durumdayız. FATİH, işte bu amaçla gerçekleştirilen büyük bir eğitim hamlesinin adıdır.
Türkiye´nin FATİH projesi ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile eğitim teknolojilerinde önemli bir konuma yükseldiğini bildiren Bakan Avcı, “Hem sayısal büyüklük hem de nitelik bakımdan artık bunu rahatça söyleyebiliyoruz. Eğitim teknolojilerindeki yenilikleri FATİH projesiyle okullarımıza taşırken, EBA´yla da günün şartlarına cevap verecek muhtevayı öğretmen ve öğrencilerimize iyi tasarlanmış bir ortamda sunuyoruz. Bakanlığımızın teknolojideki yenilikleri eğitime yansıtma çalışmalarını sadece cihaz temin etme ya da tablet dağıtma düzeyinde bırakmadığını, donanım imkanlarını müfredatla ve yeni eğitim mimarisiyle birleştirme konusunda da çok önemli ve ciddi çalışmalar yaptığını belirtmek isterim” değerlendirmesini yaptı.
Bu çalışmaları öğretmenlerle birlikte yaparken üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin ve sektör temsilcilerinin birikimlerinden de yararlanmak istediklerini dile getiren Bakan Avcı, Eğitim Teknolojileri Zirvesi´nin de bu çalışmaların bir ürünü olduğunu söyledi.
Eğitim teknolojilerinin eğitime uyarlanmasında pek çok parametrenin gündemlerine geldiğini, standartların ve stratejlerin incelikli çalışmalarla belirlendiğini anlatan Bakan Avcı, “Ümit ediyorum ki burada sunulacak bildiriler ve tartışmalar, bu yönde bize yol gösterecek ve çok değerli katkılar sunacak” dedi.
Bakan Avcı, konuşmasının ardından Google Eğitim Direktörü Bram Bout´a plaket takdim etti. Bakan Avcı, Bout´a, ceketinin üst cebine takması için dolma kalem hediye etti.
“FATİH, bilişim sektöründe çok önemli istihdam sağlıyor”
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş, FATİH projesinin plan olmaktan çıkarak hayat bulduğunu, adına yakışır şekilde bir eğitim hareketine, teknolojide bir kalkınma hamlesine dönüştüğünü ifade etti.
Dünyanın en büyük eğitim teknolojisi hamlesi haline gelen FATİH’le bugün dersliklerin, patenti Millî Eğitim Bakanlığına ait olan etkileşimli tahtalarla donatıldığını, tasarımı Türkiye´de yapılan tablet bilgisayar setlerinin şimdiye kadar 9´uncu sınıf öğrencilerine ve öğretmenlere ulaştırıldığını, çok fonksiyonlu network yazıcıların okullardaki yerini aldığını dile getiren Genel Müdür Ateş, “3 yıl önce hayal edilmesi bile zor olan bu donanım, yazılım, altyapı ve sistemlere bugün itibarıyla sahibiz” dedi.
Genel Müdür Ateş, FATİH´in Türkiye’de yerli bilişim sektörünü teşvik eden, sektörde çok önemli bir istihdamın oluşmasını sağlayan, küresel bilişim sektörünün dikkatini ülkeye çeken, Türkiye’nin kısa ve orta vadede eğitim donanımı, eğitim içeriği ve eğitim yazılımları ihraç eden konuma ulaşmasına önayak olacak bir hacme sahip olduğunu kaydetti. Kapsamını daha da genişletilerek gelecek yıllarda da zirveyi devam ettirme arzusunda olduklarını söyledi.
Zirvede, dünya “F” klavye şampiyonlarının klavyeyle anlık yazdıkları konuşmaları ekrana yansıtıldı.
Eğitimde A´dan Z´ye yeni teknolojiler
Milli Eğitim Bakanlığının ilkini düzenlediği Eğitim Teknoloji Zirvesi´nde, Türkiye´den ve dünyadan öğretmenler, akademisyenler ve sektör temsilcileri, son geliştirdikleri teknolojileri sergileyecek.
Zirvede, “geleceğin teknolojik sınıfları”, “oyun tabanlı öğrenme”, “eğitsel oyun”, “eğitimde mobil öğrenme, “e-içerik”, “üç boyutlu teknolojiler”, “genç yazılımcılar”, “sosyal medya ve bloglar” konularının aralarında bulunduğu yeni nesil eğitim teknolojileri görücüye çıkacak.