Yerli tıbbi cihaz üreticilerinin ortak noktası olarak tanınan OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi, yeni bir projeyi hayata geçirdi. 20 üreticinin katılımıyla oluşturulan, yurtiçi ve yurtdışı misafirlerin ağırlanabileceği, ürün tanıtımlarının yapılmasına imkan sağlayan OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi Ortak Showroom’u kapılarını açtı. Türkiye’de bir ilk olan showroomun açılışına; dünyanın önde gelen medikal sektörü firmalarının yöneticileri ile üniversite, kamu kurum ve kuruluşlarından isimler de katıldı.
250 metrekarelik bir alanda; yerli üreticilerin, son teknoloji ile tasarladıkları ürünlerini müşterileriyle buluşturacak Ortak Showroom’da; tam teşkilli ambulans ünitesinden, kuvöze; implantlardan yanık tedavi ünitelerine kadar geniş bir yelpazede ürünler sergileniyor.
Törenin açılış konuşmasını yapan Küme Koordinatörü Bora Yaşa, projeye destek verenlere teşekkür etti.
“Alım garantisi yeteneklerimizi geliştirir”
OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Şahin, “Amacımız, ülke ihtiyaçlarında sağlık alanındaki malzemelerde yerli ürün payını artırabilmek. Bunu artırmadaki temel yol; üniversitelerimiz, teknokentlerimiz katma değeri yüksek ürünler tasarlamakta. Bu ürünleri sanayici arkadaşlarımızla buluşturarak kendilerine has ürünler geliştirmesini sağlamak.” dedi.”
Showroomun hem markalaşmaya hem de tanınırlığa katkı sunacağını, hem de firmaların kendine güvenini sağlayacağını bildiren Şahin, firmaların kendini geliştirmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alım garantisi talep etti. Şahin, şunları söyledi: “İhaleye çıkmak yetmiyor. İhaleye çıkan kurumun alma garantisi yok. Firmalar da bu yüzden üretemiyor. Alım garantisi verirseniz kabiliyet ve yeteneklerimizi geliştiririz. Teknik şartlarınızı tabii ki koyun. Dünya standartlarından daha kaliteli olsun. Biz buna hazırız ama almayacağınız ürünü üretemiyoruz. Eğer alım garantisi verirseniz göreceksiniz ki sizin temin edeceğiniz pek çok ürünü ülkemizde üretmemiz kolaylaşacak.”
“Kendi ürünlerimizi kullanmalıyız”
OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, medikalin, katma değeri yüksek bir sektör olduğuna işaret etti. Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu’nda stratejik alan olarak tanımlamasına rağmen, uygulamada bunun karşılığının görülemediğini kaydeden Aydın, iş birliği ve güç birliği içinde ülkemizin ihtiyaçlarını üretmemiz gerektiğini ifade etti.
Aydın, “Kendi ürünlerimizi kullanmalıyız. Kamu kurumlarımız bize yeterli duyarlılığı gösteriyorlar. Ama ben bunu yeterli görmüyorum bunun daha da artarak devamını diliyorum. Sağlık Bakanlığımız çok güzel bir uygulama yaptı. Yerli sanayi katkı uygulamasını ilk defa sağlıkta gerçekleştirdi. Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.
“İthalat ikamesi işler yapılmalı”
Türkiye Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası (SEİS) Başkanı Metin Demir, sözlerine, “Birbirimize sattığımızdan değil de yurtdışından 1 dolar daha fazla nasıl getiririz hesabı yapıyoruz. Burası da onun eseri.” diyerek başladı.
Mümkün olduğunca yurtdışında ithalat ikamesi işler yapılması gerektiğini vurgulayan Demir, Sağlık Bakanlığı’nın offset ve yerli sanayinin geliştirilmesi adına yaptığı katkılara teşekkür etti. SEİS Başkanı, ”Hem yeniden yapılması açısından hem de kamu garantili satışlar adına sektörün gelişimini sağlayacağız. 2023 hedeflerine de ancak hep birlikte hareket edersek ulaşabileceğimize inanıyorum.“ görüşüne yer verdi.
5 tıbbi cihazda önceliklendirme düşünülüyor
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Prof. Dr. Özkan Ünal, “Offset uygulamalarına gerçekten önem verilmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Bununla ilgili, henüz tıbbi cihazda net bir başlangıç yapılmadı. Aşıyla ilgili bir başlangıç yapıldı.” dedi. Ünal, Sanayi İşbirliği Programı (SİP) uygulamalarında Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü’nün röntgen, mamagrofi, skopi, ultrason ve ventilatöre öncelik vermek gibi bir düşüncesi olduğunu anlattı.
Sektörden de çalışma beklediklerini aktaran Özkan Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü “Yani SİP’in hangi cihazdan başlaması gerekir? Belki Sağlık Yatırımları’nın çalışmasına bir ilave olarak sizlerin de bir önerisi olabilir. ‘Şu cihazdan başlaması gerekir.’ derseniz; biz de bir SİP üyesi olarak offset uygulamalarında bu önceliklendirmeyi dikkate alırız. O açıdan size de görevler düşüyor.”
“İnsanımızın yapamayacağı hiçbir şey yok”
Ankara sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, medikal sektörünün Ankara’da hızla gelişen ve büyüyen önemli sektörlerden bir olduğuna temas etti. Başkan Özdebir, sektörün, ülkemiz ve coğrafyamız açısından stratejik olduğunu dile getirdi.
Ankara Metrosu ihalesindeki yüzde 51 yerlilik şartını örnek gösteren Özdebir, şöyle devam etti: Bizim insanımıza şans verilirse yapamayacağı hiçbir şey yok! İnsanımızın bilgisini başka bir yere uyarlayabilme ve şartlara uyum sağlayabilme kabiliyeti müthiş. Sağlık sektöründe en komplike aleti bizim insanımız yapar. Sağlık Bakanlığı dese ki, ‘Ben MR cihazında yüzde 51 yerli şartı istiyorum!’ o firmalar arar bulurlar partnerlerini gelip burada üretim yaparlar. Yapılan iş çok hayırlı bir iş. Burayı daha da büyütelim. Bütün üreticilerimiz ürünlerini burada teşhir etsinler.
Bakanlık olarak bu konuda bizim önümüzü açın. Havada uçan sineğin bile MR’ını çekecek aleti yaparız. Sağlık Bakanlığımızdan ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’ndan (TİKA) rica ediyorum. Bir sürü ülkeye yardım ediyoruz, destek veriyoruz. Sağlık ocağı açıyoruz, hastane açıyoruz. Açılmış olan hastanelerin eksiklerini tamamlıyoruz. Çok güzel bir şey. Ama lütfen yerli mallarını verelim. Ülkemizde çok güzel şeyler yapılıyor. Burada gördükleriniz buzdağının görünen kısmı.”