Ankara Sanayi Odası ve Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı işbirliğinde kurulan ASO Tahkim, Arabulucuk ve Uzlaştırıcılık Merkezi (ASOTAUM) iş hayatında yaşanan hukuki uyuşmazlıkların mahkemeye taşınmadan çözümlenmesini hedefliyor.
Ankara Sanayi Odası’nda düzenlenen toplantıyla ASOTAUM ve işleyişi hakkında Ankara iş dünyasına bilgi verildi. Açılışını ASO Genel Sekreteri Doç. Dr. Yavuz Cabbar’ın yaptığı toplantıda Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, ASO üyesi sanayicilere ASOTAUM hakkında bilgi verdi.
Öztatar, arabuluculuğun hukuki uyuşmazlıklarda bağımsız ve tarafsız üçüncü kişi aracılığıyla tarafların kendi kararlarını kendilerinin vermelerini sağlayan dostane bir çözüm yöntemi olduğunu belirtti. Dünya’da arabuluculuk sisteminin hızla geliştiğini belirten Öztatar;‘‘Arabuluculuk kurumu dünyada 160 ülkede var. Ülkemizde 14 Kasım 2013’ten beri uygulanmaktadır. Şu anda iki bin yüz arabulucumuz var. Arabuluculukla; işçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklar, kiracı -kiralayan, ticari ilişkiler, ticari davalar, marka patent davaları, alacak, boşanma hukukuyla ilgili mal rejimi, tazminat, yoksulluk nafakası gibi sorunlar çözülebilir. Arabulucu, itilafa düşen tarafları bir araya getirerek, sorunları kendileri verdikleri kararla çözüme ulaştıran kişidir’’ dedi.
Ülkemizde işçi-işveren uyuşmazlıklarının ciddi bir şekilde arttığını söyleyen Öztatar; ‘‘Şu anda arabuluculuk merkezlerine 800 işçi-işveren uyuşmazlığı başvurusu oldu. Bu uyuşmazlıkların tamamı da anlaşmayla çözüldü. Demek ki insanlarımız bir masa etrafında toplanırsa menfaatleri ve ilişkileri ortaya çıkarıldığında mutlak suretle anlaşmaya yakın olduklarını anlıyoruz. O yüzden işçi-işveren uyuşmazlıklarında taraflar mahkeme yerine ilk önce arabuluculuk merkezlerine başvurmalıdır’’ dedi.
İşçi-işveren uyuşmazlıklarında gizliliğin önemine dikkat çeken Öztatar; ‘‘Arabuluculuk merkezlerinde güvenilirlik ve gizlilik önemlidir. Taraflar mahkemede konuşamadıklarını burada rahatça konuşabilirler. Görüşme sırasındaki beyanlar ve ifadeler gerek taraflarca gerekse arabulucu tarafından kesinlikle üçüncü kişilere anlatılmaz. Eğer taraflardan birisi gizliliği bozarsa 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılır. Ayrıca arabuluculuk süreci sonunda taraflar bir anlaşma yapıyor. Bu anlaşma her iki taraf açısından bağlayıcı oluyor. Örneğin arabulucu masasında bir işçi ile işveren kıdem tazminatı konusunda anlaşmışsa işçi daha sonra yeniden mahkemeye başvurup alacağı olduğu iddiasında bulanamıyor’’ diye konuştu.
Arabuluculuğun avantajlarından bahseden Öztatar; ‘‘Mahkemeye giden uyuşmazlıklar yıllarca sürebiliyor. Arabuluculuk sayesinde yıllarca süren uyuşmazlıklar bazen bir gün bazen birkaç saat içinde çözülüyor. Sürecin çok hızlı işlemesi taraflar açısından memnuniyetle karşılanıyor. Taraflar kendi kararlarını kendileri veriyorlar. Yıllarca süren masraflı davalardan çok daha ekonomik. Sürecin esnek olması delil toplama, tanık dinleme gibi usul işlemleri olmaması, icra edilebilirlik şerhi alınabilmesi, ilam niteliğinde belge olması ve hak düşürücü ve zaman aşımı sürelerinin işlememesi gibi avantajları var’’ diye konuştu.
Arabulucu olabilmek için ilk olarak Türk vatandaşı olmak gerektiğini söyleyen Öztatar; ‘‘Hukuk Fakültesi mezunu, 5 yıllık kıdeme sahip, sicili temiz hukukçular arabuluculuk için başvuruda yapabiliyorlar. Arabuluculuk eğitimde psikoloji, beden dili, iletişim, müzakere yöntemleri, öfke kontrolü dersleri veriliyor’’ dedi.