Eylül ayında Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de önemli bir sağlık fuarı yapıldı. Gündemin ne yazık ki içimizi burkan anları ve bayram tatili derken fuarı yerinden takip eden ve katılan, ikili görüşmeler yapan Sağlık Turizm alanında girişimci isim Pınar Pekbaş ile ancak bugünlerde değerlendirme fırsatı bulabildik.
Fuarda hangi ülkeler hangi hizmetleri ile öne çıktı? Türkiye’nin katılımını nasıl buldunuz?
Türkiye, Rusya ve İran en ön plana çıkmış ülkeler arasındaydı.Sonuçta Azerbeycan’da dış hasta potansiyelini genel anlamda bu üç ülke paylaşıyor.
Azerbaycan son dönemde turizmde atak yapan ülkelerden…Sağlık turizminde potansiyellerini nasıl görüyorlar?
Son yıllarda tıp sektöründe Türkiye ile kurdukları grift işbirliği sonucunda Azerbeycan sağlık sektöründe yol almaya başladı,her geçen gün eksiklerini tamamlıyor.Türkiye’den ülkeye giden uzman hekimler eşliğindeki eğitimler ve uygulamalı ameliyatlar kullanılan geliştirme modellerinden bir tanesi,diğeri ise Azeri hekimlerin periyodik aralıklarla Türkiye’deki hastaneler ve sağlık kuruluşları ile yaptıkları bağlantılar sonucu bu eğitimleri gelip Türkiye’de almaları.Tüm bu gelişmelerden sonra işin aslı Azerbeycan’da tıp sektöründe aslında şuan gereğinden fazla bir özgüven oluşmuş durumda.Tüm hastanelerin politikası şu;kesinlikle yurtdışına hasta göndermeyeceğiz,biz tıp alanında yeterli bir ülkeyiz.Aslında bu yanlış çünkü hala Azerbeycan’ın tıp konusunda ciddi eksikleri var.
Özellikle Onkoloji,Plastik cerreahi,Jinekoloji gibi alanlarda hala akademik kalite olarak çok geride olduklarını düşünüyorum.Hastanelerinde otelcilik hizmeti de zayıf..imkanları olmasına rağmen hastenelerde kullanılan medikal malzemelerin çoğu artık dünya pazarında üretiden kalkmış vaziyette…malesef bazen para her şeyi çözmüyor.Ama ülke politikası olarak sağlık sektöründeki dövizi kendi ülkelerinde tutma,dışarıya çıkartmama isteğini de gelişmeleri anlamında doğru bir politika olarak görüyorum.Bir ülke eksik olduğu alanlarda, gelişme odaklı düşünmeye başlamadan da maalesef yol alamıyor.
Azerbeycan’ın yükselişi Türkiye’yi ürkütmeli mi? Yoksa faydalanabileceğimiz durumlar var mı ?
Azerbeycan’ın yükselişinde elbette Türkiye’nin pazardaki payı daralıyor..ama daha büyük tehdit İran…İran’da tıp alanında Azeri hastalara uygulanan fiyat politikaları dış hastaya cazip geliyor ve aslında 2.ülkeleri olarak gördükleri ve kendilerini çok rahat hissettikleri Türkiye bu nedenle 2.tercih olabiliyor.Elbette bizim de çok yanlışlarımız olmuş,buradan giden bir çok uzman doktor ülkede çeşitli memnuniyetsizlikler yaratmış.Ve bu nedenle artık Azeri hasta bilinçli…
Tedavisini gerçekleştirecek yada operasyonunu gerçekleştirecek doktoru seçiyor.İnternet üzerinden araştırmalar ve sözlü referanslar olmadan hasta çıkıp ülkesinden Türkiye’ye dönmüyor.Bu nedenle aslında her sektörün odağında olan o sihirli kelimeden,dürüstlükten vazgeçmeden hareket etmek lazım.
Özellikle aracı hizmet veren şirketler ve özel hastanelere burada çok iş düşüyor.Gelen hastanın memnuniyetle ülkesine geri dönmesi için gereken neyse yapılmalı,aksi takdirde pazarı daha fazla kaybedebiliriz.
Azerbeycan’ın yükselişinin faydalarına gelince ; evet,dış hasta potansiyelinde azalma olur ama farklı iş kollarında artış bu yükselişle paralel gidecektir.
Örnek Azerbeycan’da yeni özel hastanelerin yapılması inşaat sektöründe, iç donanımının sağlanması medikal ve tıbbi cihaz sektöründe kullanılan otomasyon sistemleri yazılım ve bilgi işlem sektöründe hareket sağlayacaktır.Çünkü ülkede olmayanın temininde birinci tercih edilen ülke hep Türkiye…
Bakü’de yaptığınız görüşmeler nasıl geçti?
12 günlük bir seyehatti…son 3 günü fuar planlı bir seyehatti….BIHE’2015 uluslarası Azerbeycan sağlık turizmi fuarında EFFECT TURİZM olarak standımız vardı.Öncesinde ise düşündüğüm bazı projeler ile ilgili Büyükelçilik ile temaslarım oldu.Azerbeycan’da Türkiye Büyükelçimiz Sn.Alper Coşkun son derece donanımlı bir diplomat,gayet olumlu görüşmeler yaptık..ilerleyen süreçte ilgili projelerimi hayata geçirmek için bir seyahat daha planlıyorum.Büyükelçi yardımcımız Sn.Erhan Akbenli ise ülkeyi tanımam adına bana çok yardımcı oldu.Özel hastane yönetimleri ile yaptığım görüşmelerde çok olumlu geçti,elbette hepsi aktif çalışmaya dönmez ama içlerinde çok verimli geçen birkaç görüşmem bile sırf Bakü’ye gitmem için tek neden sayılabilir.Kurgusunu yapmadığım bir gelişme ile ihracat kanadında bir takım işler yapmaya başladık,umarım gelişerek devam eder.
2015-2016’da gerek bizzat gerek ise sektörden sağlık turizmi gelişmelerini nasıl öngörüyorsunuz?
Sağlık turizmi sektörü ülkemizde hızla gelişmeye devam ediyor.STK’lar; devlet kurumları,bakanlıklar hep bir elden konuyu ülkemizde geliştirmeye çalışıyorlar.Azerbeycan gibi pazarları ülkemize çekmek için doğru stratejiler üretmeliyiz…Geri kalanı zaten ülkemizde var…Donanımlı hastanelerimiz aynı zamanda çok iyi otelcilik hizmeti sunmakta,fiyat politikalarımız ortalamada,yüksek denilemez,gerekli cazibeyi yaratıyor,ve tabii ki en önemlisi bizim ciddi bir insan kaynağı artımız var,artık bırakın Türkiye Cumhuriyeleri ve Ortadoğu’yu bizim hekimlerimizin akademik kalitesi tüm dünya ile yarışıyor.Tüm bu değerleri birleştirip,ülkemizin sağlık sektöründeki döviz girdisini artırmalıyız.