Türkiye’deki terör olaylarına dikkat çeken TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı, gerek yakın çevre gerekse küresel dalgalanmaların da baskısıyla siyasi belirsizliğin reel sektör üzerinde ağır bir baskı oluşturduğunu söyledi. Türkiye’nin sivil toplum kanadını temsil eden bir dernek olarak finansal ve ekonomik göstergelerin herkes tarafından ciddiye alınmasını beklediklerini ifade eden Çuhacı, bu sürecin bankacılık sektörüne ağır bir darbe vurduğuna dikkat çekerek, “Bankaların faiz artırımı durumu daha da kötüleştiriyor” dedi.
TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ortamını fırsata çevirmek isteyen bankaların faiz oranlarında artışa gitmesinin uzun vadeli yatırımlar için olumsuz etki yapacağına değinerek, bankaları yatırımcılar için maliyetleri azaltıcı, yatırımları özendirici adımlar atmaya davet etti.
Konuya ilişkin açıklamasında yüksek faiz oranlarının Türkiye’yi yatırım ve büyüme açısından olumsuz etkileyeceğine dikkat çeken Çuhacı, Merkez Bankası tarafından döviz piyasalarındaki dalga seviyesini azaltıcı önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Tek başına faiz oranlarını artırmanın sorunları çözmeyeceğine dikkat çeken Çuhacı “Son gelişmeler, faiz oranlarını artırmanın da tek başına sosyoekonomik ve sosyopolitik sorunlara çözüm olamayacağını gösteriyor. Küresel ekonomi, yabancı yatırımcı beklentileri gibi çok sayıda unsur göz önünde tutulmalı” dedi.
Reel sektörün nabzını tutan bir sivil toplum kuruluşu olarak; işlerdeki yavaşlama, döviz kurlarındaki artış ile birlikte piyasalarda ödeme sıkıntısının en üst seviyeye ulaştığına, siyasi belirsizliğin bankacılık sektöründe konut, araç, ticari ve tüketici kredi faizlerine de yansıdığına özellikle dikkat çeken Çuhacı, konuya ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Yılbaşından bu yana özellikle kullanılan konut kredilerinde yaşanan artış hız kesti. Örneğin 120 ay vadeyle alınan 100 bin liralık konut kredisinin ödemesi seçim öncesine göre yaklaşık 18 bin TL artış gösterdi. Bazı bankaların aylık 0.87 ile vermeye başladığı konut faizi kredileri aylık yüzde 1.50’lere çıktı. Önümüzdeki dönemde, değişken faizli kredilerin faiz yükünün artacağını ve konut, tüketici, ihtiyaç, otomobil kredisi almak isteyenlerin de daha fazla faizle karışılacaklarını üzülerek söyleyebiliriz.”
Faizler son 16 ayın zirvesinde
Bankaların hükümetin kurulamamasından kaynaklanan belirsizlik ortamının faturasını vatandaşa çıkarmaya devam ettiğini açıklayan Çuhacı, Erken seçimin tekrar gündeme yerleşmesiyle ve artan terör olaylarının da etkisiyle, son aylarda iyice aşağıya çekilmiş olan konut ve ihtiyaç kredisi faizlerinin şimdi son 16 ayın en yüksek oranına ulaştığını anlatan Çuhacı, bu durumun “bankaların ekmeğine yağ sürdüğünü” vurguladı. Çuhacı açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye ekonomisi tarihinde 2001 ve 2008 krizlerinde de bankalar benzer tutum sergilemiş, ancak reel sektöre zarar verdiklerini görünce tutumlarını değiştirmişlerdi. Bugün gelinen noktada bankalar maliyetlerindeki artışı reel sektörün sırtına yüklüyor. Daha önce yaptıkları hatanın aynısını yapıyorlar.”
STK dayanışmasına davet
Yabancı kuruluşların Türkiye ekonomisine yönelik olumsuz değerlendirmelerin Türkiye’nin uluslar arası ölçekteki konumuna zarar verdiğini belirten Çuhacı, ”Türkiye, yıllarca hem ekonomik dalgalanmalar, hem terörle mücadele vermiş bir ülke. Biz her dönem olduğu gibi bugün de bu zorlukları kısa sürede aşarız. Ancak bankaların bu durumu fırsata çevirmeye çalışmalarının iş dünyasına büyük haksızlık olduğunu düşünüyoruz. TÜGİAD olarak, tüm iş dünyası ile STK’ların birlikte yürütecekleri bir çalışma için çağrıda bulunuyoruz.”