Ankara – 21.8.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, salçalık domateste fiyat dibe vururken, üreticinin perişan olduğunu bildirerek, “Yapılan sözleşmede 1 kilogram salçalık domatesin alım fiyatı 25 kuruş olarak belirlenmesine rağmen, firmalar fiyatı 12-13 kuruşa kadar indirdi. Bu, üreticinin emeğine saygısızlıktır, fırsatçılıktır. Ziraat Odalarımız bu haksızlığı yargıya taşıyacaktır.” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, ülkemizde yetiştirilen en önemli sebze türü olan domatesin, adaptasyon yeteneği nedeniyle bütün illerde üretilebildiğini belirtti. 2014 yılı itibarıyla toplam domates üretiminin 11 milyon 850 bin ton olduğunu, bu rakamın bu yıl yüzde 5,5 artışla 12 milyon 500 bin tona ulaşmasının beklendiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Toplam domates üretimimizin yüzde 67’i sofralık, yüzde 33’ü ise salçalık domates oluşturmaktadır. Sofralık domates üretiminde öne çıkan illerimiz sırasıyla Antalya, Mersin, Muğla, Tokat, Çanakkale, Bursa, Samsun, İzmir, Şanlıurfa ve Manisa’dır. Salçalık domates üretiminde ise öne çıkan illerimiz sırasıyla Bursa, İzmir, Manisa, Balıkesir, Şanlıurfa ve Çanakkale’dir.
Ülke ekonomisinde yaş sebze ve meyve içinde hem ihracatta hem de üretimde öne çıkan ürünümüz domatestir. 2014 yılı itibarıyla gerçekleştirilen 28,6 milyon ton toplam sebze üretimimizin yaklaşık yüzde 41,4’ünü domates oluşturmaktadır. Toplam 6,2 milyon ton olan örtü altı sebze üretimimizin ise yüzde 52,8’i tek başına domatese aittir. Bunun yanı sıra domatesin salça sanayinin ham maddesi olması da ürünün önemini ayrıca artırmaktadır. Nitekim domatesin işlenmesiyle birlikte ürünün muhafaza süresi uzatılarak sezon dışında tüketim imkânı sağlanmakta ve yaratılan katma değerle ülke ekonomisine çok önemli katkı elde edilmektedir.”
Domatesin de içinde yer aldığı sebze işleme sanayisinde sektörde kurulu işletmelerin büyük bir kısmının özel sektöre ait anonim şirketler olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Salçalık domates üretimi de bu firmalar tarafından yapılan sözleşmeli üretim kapsamında üreticilerimizce gerçekleştirilmektedir.
Ancak bugün gelinen noktada salçalık domates üretimi yapan üreticilerimiz firmaların uyguladıkları alım politikaları yüzünden düşük fiyat nedeniyle mağdur olmaktadır. Yapılan sözleşmede 1 kilogram salçalık domatesin alım fiyatı 25 kuruş olarak belirlenmesine rağmen, firmalar fiyatı 12-13 kuruşa kadar indirdi. Bu, üreticinin emeğine saygısızlıktır, fırsatçılıktır. Firmalar tarafından ‘Sözleşmeli Üretim İle İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’ hükümlerine de aykırı hareket edilmektedir. Ziraat Odalarımız bu haksızlığı yargıya taşıyacaktır.
Nitekim yönetmeliğin 8’inci maddesinin 1’inci fıkrasında ‘sözleşmede belirlenen ödeme planına ve şekline uygun hareket edilir’ hükmüne karşın, sözleşmede belirtilen fiyattan daha aşağı ürün alımı yapılmaktadır. Sanayici fiyatı düşürmek için, fire oranlarını yüksek göstererek üreticimizin mukaddes emeğini gasp etmektedir.
Yine söz konusu yönetmeliğin 5’inci maddesinin 1’inci fıkrasında ‘sözleşmenin bir nüshası üreticide, bir nüshası alıcıda ve bir nüshası da bakanlık il/ilçe müdürlüğünde kalacak şekilde 3 nüsha halinde düzenlenir’ hükmü olmasına rağmen, sözleşme örnekleri bazı firmalar tarafından üreticilerimize verilmemektedir.
-“Sanayici üreticilerimizi ürünü ile baş başa bırakmaktadır”-
Firmalar üreticilere verdikleri avans miktarına denk gelecek tutardaki ürünü almakta, ürünün alınması için gerekli nakliye aracının sözleşme gereğince üreticiye göndermesi gerekirken ‘araç yok’ gibi gerekçelerle ürün almamakta, üreticilerimizi ürünü ile baş başa bırakmaktadır. Sözleşme yaptığı üreticinin ürün almayıp, sözleşmesi olmayan üreticiden daha düşük fiyatla ürün almaktadır.
Yönetmelikte yer alan hükümlerden biri de yine 5’inci maddenin 5’inci fıkrasında yer alan ‘taraflar, akdettikleri tarımsal üretim sözleşmesinde ayrıca özel hükümler de koyabilirler’ hükmüdür. Bir diğer husus da yine yönetmeliğin 5’inci maddesinin 4’üncü fıkrasının ş bendinde ‘üreticinin ve alıcının, sözleşmenin hüküm ve şartları ile sözleşmeye ek teşkil eden her türlü belgeyi karşı tarafın izni olmaksızın herhangi bir üçüncü şahsa vermeyeceği’ hükmüdür. Bu hükümler ile birlikte firmalar sözleşmeleri kendi menfaatleri doğrultusunda düzenlemektedir.”
Bayraktar, sözleşmelerin tek taraflı hazırlanmasının önlenmesi, üreticilerimizin hak ve menfaatlerinin korunması bakımından sözleşmelerin Ziraat Odaları marifetiyle yapılması gerektiğini belirtti.
-Üreticimizin pazarlık gücü yok-
Üreticilerimizin bin bir emekle ürettikleri üründe yeterince söz sahibi olmadığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Üreticilerimizin kendi ürettiği üründe söz sahibi olabilmesi, sahip oldukları hakları etkin bir şekilde kullanabilmesi ancak örgütlenmeyle mümkündür. Üreticilerimiz tam olarak örgütlenemediğinden herhangi bir pazarlık gücü de bulunmamaktadır. Özellikle salçalık domates üretiminde sözleşmeli üretim yapılmaktadır. Başta alım fiyatları olmak üzere sözleşmeli üretimde karşılaşılan sorunların çözümü bakımından örgütlenme daha da önemli hale gelmektedir. Üreticilerimizin karşılaştıkları sorunun çözümüne yönelik olarak üreticilerin örgütlenmesi ve örgütlenme bilincinin oluşması, eğitim ve yayım faaliyetlerine daha fazla ağırlık vermekle mümkündür. Bunun yanı sıra, Tarımsal Üretici Birlikleri’ne gerekli kaynak aktarılarak finansman bakımından güçlendirilmelidir. Birlikler bu şekilde fonksiyonel hale getirilerek bir müdahale kurumu gibi çalışmaları sağlanmalıdır.”