ALB Forex, ‘Borsa İstanbul ve Dünya Piyasaları Gelişmeler/Beklentiler Raporu’nu yayınladı. ALB Forex Araştırma Uzmanı Eda Önder’in hazırladığı rapora göre, Bu hafta yurt içinde, Merkez Bankası toplantısı merakla bekleniyor. Seçim ihtimallerinin kuvvetlenmesi ile birlikte tarihi zirvelerini yenileyen döviz kurları Merkez Bankası’nın manevra alanını oldukça kısıtladı. Siyasi cephede ise hafta başında AKP ile MHP liderleri bir araya gelecek. Bu toplantıdan gelecek mesajlara göre kurda sert hareketler görülebilir.
İşte Eda Önder’in haftalık değerlendirmesi…
Bizler yurt içinde siyasi gündemimiz ile meşgul olurken dünya ekonomisinin gündemi hareketliydi. Çin Merkez Bankası’nın Yuan’a hafta içerisinde 3 kez müdahale etmesiyle, Çin yuanındaki toplam devalüasyon yüzde 4,5 oldu. Çin Merkez Bankası’nın yuanı zayıflatmak suretiyle ihracat kanalı yoluyla büyümeye destek vermek amaçlı hamleleri dünya genelinde büyük yankı buldu.
Avrupa kanadında hafta içinde büyüme ve enflasyona dair veriler ile birlikte Yunanistan gelişmeleri ve Çin’in piyasalarda yarattığı türbülans izlendi. Resmi ağızlardan Yunanistan’a verilecek olan 86 milyar Euro’luk 3. Kurtarma paketi için anlaşmaya varıldığı açıklandı. Bu paket, Yunanistan parlamentosunda onaylandıktan sonra Eurogroup’un onayına sunuldu. Hafta içinde Avrupa’dan gelen verilerin ise genel anlamda iyi bir çizgi çizmediğini gördük. Sanayi üretimi verilerinde Çin’in olumsuz etkileri hissedildi. Almanya ve Fransa enflasyon verileri beklentiler dahilinde geldi. Euro Bölgesi TÜFE verileri Cuma günü beklentilere paralel gelirken, Avrupa’nın genelinde gelen GSYH verilerinin beklenti altı kaldığını gördük.
ABD cephesinde karışık veri trafiği Fed’in faiz artırımına ilişkin soru işaretleri yaratsa da, Fed üyelerinin ifadeleri bir nevi faiz artırımı yoluna ışık tutuyor. Hafta içerisinde güvercin olarak bilinen Fed üyelerinden Dudley’nin konuşmasında faizlerin güçlü ve istikrarlı ekonomik toparlanmaya yaklaşılması halinde artırılacağını ifadesini yer alması piyasaları faiz artırım konusunda ikna etmeye yardımcı oldu. Nitekim haftanın son işlem gününde ABD 10 yıllık tahvil faizleri %2,21’e yükseldi. Faiz artırımının zamanlamasına dair olarak istihdamda daha fazla iyileşme ve enflasyonda orta vadeli hedefe yaklaşmak istediğini bildiğimiz Fed’in, enflasyon konusundaki sorularının cevabı bu hafta açıklanacak enflasyon verileri ile alınacak. Çin ekonomisinden gelen çatlak sesler ve bununla birlikte ağustos ayının başından bu yana düşük seyreden emtia fiyatlarının ABD ekonomisi için deflasyonist baskı yaratacağı endişesi mevcut. Söz konusu tedirgin havanın dağılıp dağılamayacağı endişesi bir yana, iyi gelebilecek bir enflasyon verisi Fed faiz artırımına yönelik algıyı güçlü tutabilir.
Yurt içinde siyasi gündem ön planda yer almaya devam etti. Kılıçdaroğlu – Davutoğlu görüşmesinden sonuç alınamazken piyasalar erken seçime kilitlendi. Yapılan görüşme sonrasında Davutoğlu yaptığı açıklamada görüş farklılıkları nedeniyle hükümet kurma ihtimalinin olmadığını ve erken seçimin en kısa zamanda olmasını istediklerini söyledi. Erken seçimin felaket senaryosu olmadığını söyleyen Davutoğlu, MHP ile tekrar görüşme zemininin doğduğunu da ifade etti. Kılıçdaroğlu ise Davutoğlu’nun kendilerine kısa süreli bir seçim hükümeti veya dışarıdan destekli AKP hükümeti teklif ettiklerini, bunun bir koalisyon hükümeti olmadığı için değerlendirmediklerini söyledi. Tarafların ifadelerinin yurt içinde erken seçim beklentilerini doğurmuş olması bundan sonra izlenmesi gereken yol haritasına ilişkin akıllarda soru işaretleri oluştu.
Bu hafta yurt içinde siyasi gündemimizin yanı sıra, Merkez Bankası toplantısı da merakla bekleniyor. Seçim süreci ve siyasi belirsizlik nedeniyle bir süredir sessizliğini koruyan Merkez Bankası’nın bir hamle yapıp yapmayacağı merakla bekleniyor. Erken seçim ihtimallerinin kuvvetlenmesi ile birlikte tarihi zirvelerini yenileyen döviz kurları Merkez Bankası’nın manevra alanını oldukça kısıtladı. Siyasi cephede ise hafta başında AKP ile MHP liderleri bir araya gelecek. Bu toplantıdan gelecek mesajlara göre kurda sert hareketler görebiliriz. Zayıf bir ihtimal olsa da bu iki partinin koalisyon konusunda anlaşması TL’deki değer kayıplarını azaltabilir. Ancak ilerleyen günlerde erken seçim kararının net bir şekilde alınması durumunda ise kurdaki yukarı yönlü hareketlerin devamı beklenebilir.
Söz konusu dönemde yatırımcı ne yapmalı sorusuna yanıtlamak oldukça zor. Finansal piyasalarda belirsizliğin fazla olduğu dönemlerde yeni kazanımlar elde etmekten çok eldeki varlığı korumak daha önemlidir.Bu dönemde borsada görülen aşağı yönlü riskler genel anlamda döviz piyasalarındaki hareketliliğe bağlı olarak görülebilir. Bu durumda da Türk lirasının değeri borsadaki hareketler açısından da kritik olacaktır.