11 Şubat 1990’da kurulan ve geçtiğimiz günlerde 25. yılını kutlayan TRANSNET KURYE’nin kurucusu Altan Palabıyıkoğlu ile hem şirketin öyküsünü hem de kurye sektörünün sorunlarını konuştuk.
TRANSNET KURYE’nin öyküsünü dinleyebilir miyiz?
PTT’nin ucuz olmasına rağmen yetersiz ve müşteri memnuniyetine uymayan bir hizmetinin olması kargo firmalarının yine müşteri memnuniyetine öncelik tanımayan ama pahalı olan hizmeti böyle bir boşluğun olduğunu bana farkettirdi. DHL’de bölge müdürlüğü yaptım. Uluslararası bir kurye firmasının Türkiye temsilcisi oldum. Bu arz / talep dengesini farkeder farketmez TRANSNET KURYE’yii 11 Şubat 1990 tarihinde başladım. Genelde bu tip firmalar ağırlıklı olarak İstanbul’da olur ve diğer şehirlere yayılır, bu anlamda Ankara noktasında bir gurur yaşıyoruz.
Kurye sektöründe Ankara / Türkiye ‘de ne durumdasınız?
Kurye firmaları kargo firmaları kadar yaygın değil, daha çok acentelik üstünden iş yapıyorlar. Biz Ankara firması olmamıza rağmen büyük şehirlerin hepsinde hizmet veriyoruz. Başta Ankara olmak üzere belki de Türkiye’nin en güvenilir, itibarlı firmalarından birisiyiz. Müşterilerimiz çoğu zaman yapılan işin raporunu bile istemez. Devlet, özel sektör çok önemli gönderilerin dağıtımını yapıyoruz. Tabi ki biz prosedür gereği raporu iletiyoruz. Çok para kazanmaktansa itibarlı olmak, güvenilir olmak benim hayatta tercihim olmuştur.
Kargo sektörü ve kurye sektöründeki benzeşmeler, ayrışmalar nedir?
Kargo sektöründe ne kadar müşteri memnuniyetini ön plana çıkarmayan bir dinamikler kuruluyor ve bu şekilde calısıyorsa, kurye firmaları başta TRANSNET KURYE olmak üzere müşteri memnuniyetini ön plana çıkardığı için belki bir süre sonra kargo firmaları daha az pay alıyor olacak. Kurye firmaları servis, fiyat avantajı nedeniyle kargo firmaları karşısında öne çıkacak.
Sektörün en önemli sorunu sizce nedir?
Kurye sektörünün en önemli sıkıntısı Personel. Kargo / kurye sektörü hep birbiri ile anılıyor. İç dinamikleri, operasyonu, kullanılan araçlar, yazılımlar, paketleme, poşetleme, ambalajlama olmak üzere birbirlerinden çok farklı. Fakat ikisinde de ortak sıkıntı yetişmiş personel. Hiçbir üniversitede ilintili bir bölüm yok. Bizde gelen gönderi aynı gün en geç yarın ofisi terketmek durumunda. Personel konusu sıkıntılı zira bu sektörü kimse bir meslek olarak görmüyor, bu sektörü kısa süreli çalışma, askere gitmeden önce çalışmak, devlet sınavına girmeden arada çalışmak gözüyle bakıyor. Yorucu, zahmetli, dikkatli yapılması gereken, kayıp ve benzeri suistimalleri asla kabul etmeye bir iş. Uluslararası iş yapan firmaları saymıyorum ama lokalde çalışan kurye firmalarının maaş politikaları sıkıntılıdır, maaşlar düşüktür ve geç ödenir. Bu anlamda TRANSNET KURYE olarak kendimizi önde görüyoruz, müşteri memnuniyeti kadar personel memnuniyetini de önemsiyoruz. İlk girdikleri andan itibaren tüm hakları kendilerine tanımlanır, maaşları günü gününe ödenir. 25 senelik firma olmamıza rağmen 20 senenin üzerinde bizimle çalışanlarımız var. Personel konusunu çözen yüzde 60 durumu çözmüş durumdadır.
Kurye sektörü genelde taşeronlaşma şeklinde mi çalışıyor?
Aklın yolu bir, ABD’yi yeniden keşfetmenin anlamı yok. Kurye sektöründe kargo sektörünün altında birim karlar. Ankara’nın bazı ilçeleri Etimesgut, Elmadağ, Siteler, Temelli bunlar merkezi ilçe olmasına rağmen belirli bir mesafedeler. Kızılay, Ayrancı, Çankaya, Turan Güneş’e dağıtım yaparken aynı maliyetlerle gidemiyorsunuz, zarar edersiniz. Uzak bölgelere dağıtımda bir sistem oluştu. Bu nedenle sadece merkezden uzak bölgelere hizmet veren taşeron kurye firmaları meydana çıktı. Yaşamkent, Türkkonut, Yenimahalle ‘nin büyük kısmında dağıtım yapan acentamızla çalışıyoruz. Müşterilerimize TRANSNET KURYE’’nin bir acentasının teslimat yaptığını iletiyoruz. Ankara’da sadece o bölgede outsource yapıyoruz. Onun dışında ulusal kargo firmaları ile 20-25 bin gönderim için çalışıyoruz. Ekstra indirimlerden faydalanarak müşteri memnuniyetini karşılıyoruz. Bizimle 16-17 yıldır çalışan Ankara’nın çok büyük holdingleri, otelleri var.
Seçim süreci işlerinizi ne yönde etkiliyor?
Özellikle yerel seçimlerde çok fazla adaylara hizmet veriyoruz. Mart 2014 seçimlerinde her partiden adaya çalışmalar sunduk. Seçimler kurye sektörü için önemli ama genel iş dünyasının “bekleyelim, görelim” durumu bu sefer bizi olumsuz etkiliyor. Sonuçta bizim gibi KOBİ’ler geçici olarak da olsa sıkıntı yaşıyor.
Bir gönderi yapılacağı zaman her birinin etiketlenmesi, aralarına broşür konulması gibi calısmaları tek tek bizzati yapıyoruz. Örneğin, Avrupa Birliği projeleri ile ilgili danışmanlık firmalarının milyonlarca adetlik işlerini yapıyoruz. Bazı çalışmalarda içerisinde 10 adet broşür olan onbinlerce, yüzbinlerce gönderiyi farklı illerde farklı adreslere göndermek gibi emek-yoğun işlerimiz var. Ankara’da bu ölçekte işleri bizim gibi yapan başka bir kurye firması yok. Çoğu kargo firmasının asla taşımayacağı bazı gönderileri de kurye sektörü olarak biz taşıyoruz.
Sizi sanatsal etkinliklerde ve özellikle Caz Festivali’nde desteğinizle hatırlıyoruz
TRANSNET KURYE olarak sanatsal aktivitelerine destek veriyoruz. Bu sene ilk kez Uluslararası Ankara Film Festivali’ne sponsor oluyoruz. Şu an Sadri Alışık Kültür Merkezi’nin uyguladığı Anadolu’da tiyatro ile ilgili kişilere verdiği ödül çalışmasına sponsoruz. Bazı etkinliklere hizmet sponsoru olarak destek veriyoruz. 2010 yılında Japon-Türk yılı sebebiyle de Japonya Büyükelçiliği’ne çok büyük hizmetler verdik. Sosyal sorumluluk projeleri yürüten STK’larla ilgili faaliyetlerde mutlaka taşın altına elimizi koyarız. Depremlerde Ankara’dan gönderilen yardımlarda nakliye noktasında katkımız vatandaşlık görevi olarak görerek yapıyoruz.