Giderek artan hava sıcaklığının vücutta yarattığı su ve mineral kaybı, çeşitli sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bu dönemde tüketilen yiyecek ve içeceklere özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Savaş, sağlıklı beslennme konusunda çok önemli tavsiyelerde bulunuyor.
Ankara Özel Güven Hastanesi diyetisyenlerinden Ladin Savaş, artan hava sıcaklığıyla birlikte beslenmeye bir kat daha özen gösterilmesinin şart olduğunu söyledi. Savaş, sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısının arttığını ve metabolizmanın bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığını ifade etti. Diyetisyen Savaş, “Sıcaklıkların etkisiyle artan terleme, su ve mineral kaybına yol açmaktadır. Bu da bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemlerine sebep olmaktadır. Yaşamın her döneminde olduğu gibi sıcak havalarda da yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Yaz aylarında tüketilen yağlı ve hamurlu yiyecekler, vücutta yorgunluğa, baş ağrısı ve yüksek tansiyona neden olmaktadır” dedi.
KARPUZ, ÜZÜM, ŞEFTALİ TÜKETİN
Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara ve fırın gibi sağlıklı pişirme yöntemlerinin tercih edilmesini öneren Ladin Savaş, şunları söyledi:
“Kan şekerini hızla yükselten ve hızlı düşüren besinler tercih edilmemelidir. Saf şeker ve şekerli besinler yerine kepekli ekmek, makarna, bulgur gibi lifli besinlerin tüketilmesine özen gösterilmelidir. Karpuz, üzüm, kiraz ve şeftali gibi meyveleri mevsiminde tüketmek, gerek yaz sıcağından korumaları, gerekse vitamin deposu olmaları bakımından önemlidir. Karpuz su içeriğinden, tüketildiğinde tokluk hissi vermektedir. İyi bir lif kaynağı olduğu için de bağırsak hareketlerini düzenlemektedir. Hem vitamin desteği hem de hafif yiyecekler olması sebebiyle tüm yeşillikleri, domates ve salatalığı içeren salatalar ve/veya mevsimlik sebzelerden yapılmış sebze yemekleri sıcak günlerde tercih edilmelidir.”
GÜNDE EN AZ 8 BARDAK SU
Yaz aylarında yeterli sıvı alımının önemine de işaret eden Savaş, “Her gün en az 8-12 bardak su içilmelidir. Gebeler ise günde en fazla 3 litre su içmeli, vücutlarında ödem oluşmasını önlemek için doktorlarına danışmadan tuz kısıtlaması yapmamalıdır. Sıcak havalarda yoğurt tüketiminin artırılması, hem yoğurdun doğal antibiyotik olması hem de su içeriğinin yüksek olması nedeniyle enfeksiyonlara ve vücudun ihtiyacı olan su miktarının korunmasında yardımcı olacaktır. Aktivitemiz arttığında su tüketimimiz de artmalıdır. Yaşamın her döneminde yeterli sıvı alımının vücutta oluşan toksinlerin atılmasında, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde büyük ölçüde payı bulunmaktadır” diye konuştu.