Gün geçtikçe her konuda daha bilinçli oluyoruz. Yediğimiz yiyeceklerin içeriğine, izlediğimiz programların kalitesine, eskiye oranla daha fazla dikkat eder olduk.
İş dünyasında da aynı şey söz konusu.
Son teknoloji makinelerle çalışmak, kalite kurallarına dikkat etmek, insan kaynakları politikaları ile çok daha verimli personeller çalıştırmak gibi… Hatta bazen durumu abartıp işimize çok yaramasa bile, daha fazla özelliği olan adayları işyerimizde bulundurmak istiyoruz.
Bütün bu özenin içinde farkında olarak veya olmayarak yaptığımız en büyük hata ise ayrımcılık oluyor.
Hangi konuda mı?… Özellikle yaş konusunda.
Belirli bir yaşı geçtikten sonra maalesef iş dünyası kapılarını kapatıyor. Bu uygulama ile 35 yaşın altındaki adayların başvuruları kabul edilirken, 35 yaş üstündekiler ancak nitelikli veya yönetim işleri için kabul ediliyor.
Verimliliği esas alan firmalarımız;
- Genç yaşta daha çok çalışır,
- Sözümüzü daha fazla dinler,
- Maaşı daha az ister düşüncesi ile
yaşı daha küçük kişilerle çalışmak istiyor. İşletme gözüyle baktığımızda haksızda sayılmazlar. Kim daha çok verimli kişiyle çalışmak istemez ki? Ancak bu uygulama her zaman beklenilen sonuçları vermiyor. Hatta personel değişim oranını olumsuz şekilde arttırıyor.
Yapılan araştırmalar tecrübesiz personelin sadakat oranlarının daha az olduğunu gösteriyor. Kendilerini geliştirmek, bir an önce yükselmek isteyen genç personel bu şartlara sahip olmadığında işten ayrılıyor.
Tecrübeli personel profili ise genellikle evli ve çocuklu. Bu durum, sorumluluk ve firmaya bağlılık durumunu önemli derecede etkiliyor. Yine belirli bir yaşı geçip, iş tecrübesine sahip personel artık iş kurallarına daha fazla hakim. Macera ve arayış içindeki ruhunu bir kenara bırakıp, çalışma ortamına alıştığı için tecrübesini daha hızlı yansıtabiliyor. Az tecrübeye sahip aday ise iş ve firma kurallarını öğrenene kadar hayli zaman geçiyor.
Büyük yanılgılardan bir diğeri ise maaş politikası. Nitelikli personele vereceğimiz fazla maaşı kara kara düşünmek yerine, niteliksiz personel alarak daha düşük ücret politikası uygulamak oldukça moda. Bu durumda işe hakim olmayan, istediğimiz kaliteye sahip olmayan personel, aslında fazladan maliyet yaratıyor. Yani Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmamak lazım.
Kurumlar hem tecrübeli personele, hem de yetiştirilmek üzere genç personele yer vermelidir.
Sonuç olarak firmalarımız illaki 35 yaş üstü personel alsın demiyorum ancak yaş sınırı gerçekten gerekli mi diye kendilerine sorsun istiyorum!