Istvan Orosz’un, gravür, yağlıboya ve üç boyutlu ahşap çalışmalarının yanı sıra baskı, animasyon filmleri ve karakalem işlerinin yer aldığı sergisi, 20 Aralık’ta Ankara Güler Sanat’ta açılıyor. Hollandalı ressam ve grafik sanatçısı M.C. Escher’la beraber algı illüzyonları akımın en önemli temsilcisi kabul edilen Istvan Orosz’un Türkiye’de açılan bu ilk kapsamlı sergisi “Master of Deception”, 20 Şubat tarihine kadar izlenebilecek.
Türkiye’nin genç ve yenilikçi galerilerinden Güler Sanat, 20 Aralık’ta açacağı sergi ile sanatseverleri, Rönesans sanatçılarının kullandığı “anamorfoz tekniğin” çağdaş yorumcusu Istvan Orosz ile tanıştırıyor. Sanatçının 30’dan fazla çalışmasının yer aldığı sergi, izleyiciyi perspektif oyunlarla baş başa bırakacak. İzleyici, sanatçının eserlerinde kullandığı geometrik ve matematiksel unsurlar sayesinde, görsel algısının mutlaklığını sorgulayacak.
Istvan Orosz, sergide yer alan, anamorfoz tekniğini kullandığı çalışmalarında, Yunanca’da yeniden dönüşüm anlamına gelen “Anamorphosis” kavramını yorumluyor. Perspektif ile oynayarak yarattığı imajları, kavisli bir ayna yardımı ile sadece bir açıdan bakıldığında görünür kılan Orosz, izleyiciyi saklı gerçek olgusu ile karşı karşıya bırakıyor.
Sergide, Istvan Orosz’un, anamorfoz tekniğin yanı sıra optik illüzyonları, var olmayan objeleri, imkansız mimariler ile çift anlamlı imgeleri kullandığı farklı çalışmaları da sanatseverlerle buluşuyor. Sanatçının, karşıdan bakıldığında, bir tiyatro sahnesinin yer aldığı, fakat farklı bir açıdan incelendiğinde izleyiciye bir Shakespeare portresi sunan “Shakespeare” isimli çalışması, sergilenecek eserler arasında bulunuyor. Rönesans isimli ahşap çalışması ise algı mutlaklığını sorgulayacak, adeta izleyicisi ile oyun oynayan, sanatçının muhakkak görülmesi gereken ender eserlerinden.
“İzleyicinin çalışmalarımın yaratım sürecinin bir parçası olmasını istiyorum”
1989 yılında Macaristan’daki rejim değişikliği sırasında hazırladığı ve bir gecede tüm şehre asılan “Yoldaşlar, bitti!” adlı posteri ile de tanınan Istvan Orosz, Türkiye’de daha önce karma poster sergilerine ve tasarım sempozyumlarına katıldı.
Başta The Museum of Modern Art (MOMA) ve TATE olmak üzere, uluslararası pek çok müze, kamu ve özel koleksiyonda eserleri bulunan Istvan Orosz, izleyicinin eserlerinin yaratım sürecinin bir parçası olduğunu söylüyor. Orosz çalışmalarında kullandığı ve izleyiciyi bu sürece çeken anamorfoz tekniğini şöyle açıklıyor:
“İzleyicinin benim işlerimde daha fazla zaman geçirmesini istiyorum. Çalışmalarım ile birlikte alıştıkları görme biçimlerini sorgulamaları beni heyecanlandırıyor. Örneğin, doğru perspektifi bulmaya çalışmaları, eserler üzerindeki silindir bir ayna ile oynamaları veya eserdeki ikinci bir anlamı aramaları beni çok mutlu ediyor”